Turgay Güler'in hazırlayıp sunduğu Sıradışı Tarih
programında bu bölüm Prof. Dr. Mehmet Çelik ile birlikte misyonerlik,
Türkiye’deki misyonerlik faaliyetleri, Hristiyanlık’ın doğuşu ve yayılması,
milli yemek kültürü, sağlıksız gıdalar ve tehlikeleri masaya yatırıldı.
Programda “Misyonerlik suç mudur? Misyonerlik nasıl ortaya
çıktı? Misyonerlik Osmanlı coğrafyasını nasıl karıştırdı? Brunson Türkiye’de
nasıl bir casusluk hareketi gerçekleştirdi?” sorularının yanıtı Sıradışı
Tarih’te ekrana geldi.
Prof. Dr. Mehmet Çelik, misyonerlik ile ilgili “Görünüşte
İslam’daki tebliğ hareketinin bir karşılığı sanki. Misyonerlik teşkilatları
dini maske altında emperyalizmin aparatı olarak kullanılmıştır” sözlerinin
ardından “Özellikle Afrika’da, Ortadoğu’da misyonerler öyle önemli
faaliyetlerde bulundular ki, bu tabipler en fazla bunun önceliğini yapıyordu,
sonra okullar kurarak bunu yapmaya çalıştılar. Misyoner teşkilatları meslek
açısından eleman değişikliğine gittiler” açıklamasında bulundu.
Çelik, Brunson’un Türkiye’deki faaliyetlerine değinerek
“İnsan hakları evrensel beyannamesinde derki, ‘Her insan dini inancında
serbesttir ve onun gereklerini yerine serbestçe getirir’ buna birleşmiş
milletlere üye olan bütün devletler de imza atmışlardır, biz de imza atmışız.
Uluslararası bir anlaşmaya imza atmışsınız din hürriyeti açısından. Bu adam
burada gelip rahatça dini faaliyetlerde bulunacaktır, kanunen bunu
engelleyemeyiz. Biz de gidip Almanya’da camii açıyoruz, cemaatle namaz
kılıyoruz, dini törenlerde bulunuyoruz, çocuklarımıza din eğitimi veriyoruz, bu
evrensel bir anlayıştır, İslam’da bu anlayışı onaylar” açıklamasının ardından
“Brunson’u medyada askeri casuslukla suçladılar, savcılık iddianamelerine de
girdi. Bu adam askeri casuslukla suçlanamaz, Amerikan vatandaşı. Onun dosyasını
gördüm, bu sosyal casusluk yapıyor” ifadelerini kullandı.
Programda ayrıca Çelik, gıdalardaki sahtekarlığa tepki
göstererek “Özellikle süt, yoğurt gibi gıda maddelerinin üretim tarihini
üzerine yazmıyorlar. Sadece son kullanma tarihini yazıyorlar. Burada dini
açıdan söylüyorum, bütün kazancınız haramdır. Bunun hesabını veremeyeceksiniz”
sözlerinin ardından “Ben profesörüm, altmış beş yaşındayım, okuduğumu
anlıyorum, iki şeyi anlayamıyorum. İlaç reçetelerini ve biri de gıdaların
üzerinde yazan maddeler. Benim ana dilimde bunlar ne, anlayacak şekilde yazın”
açıklamasında bulundu. Turgay Güler ise, “Birçok ürünün üzerinde içindekiler
yazan kısmı bilinçli olarak matbaada kötü çıkıyor. Dolayısıyla bunlar ancak ve
ancak siz marketlerdeki raflara gelen ürünlere ne zaman ‘Bu gerçek şeker
kullanmıyor bunu almayayım, varsa gerçek şeker kullanan gidip onu alalım’
derseniz o mal orda çakılırsa göreyim bakalım bir daha kullanabiliyorlar mı”
sözleriyle tepkisini dile getirdi.
Milli yemek kültürüne de değinilen programda Çelik, eskiden
çorbayla kahvaltı etmenin fakirlik, köylülük ve cehaletin simgesi olduğunu,
çorbanın bir yiyecek olduğunu ve “Bence insanlık tarihinin yemekleri içerisinde
en güzelidir” sözlerinin ardından çorbayla ilgili anılarını anlattı.
Turgay Güler’den “Paketli Yiyeceklerden Uzak Durun”
Uyarısı
Programda ayrıca Güler, “Paketli yiyeceklerden uzak durun.
Çocuklarınızı hiç yaklaştırmayın bile. Pancarla yapılmış ise bir nebze, fakat
mısır şurubu, glikoz kullanılmışsa çocuğunuza zehir veriyorsunuz, yazık
ediyorsunuz. Aşırı bir şeker yüklemesi var, şeker hastalığı çoğaldı”
ifadelerini kullandı. Ardından Güler, kuruyemiş, doğal pekmez gibi ürünlerin
yenmesini, diğerlerinden çok daha lezzetli olduğunu ve eğer tepki verilirse
mısır şurubunu o gıdaların içerisinden çekeceklerini vurguladı.